24 Ağustos 2014 Pazar

Çağrışımlar

Canımın yarısı,
odalarım dantelli oyalı,
camın kenarındaki fiskos masası,
gelsen de kahvemizi içsek karşılıklı.
oda yanlız benle dolu,
gözlerim seyrediyor yolu,
canımın yarısı gelsin,
koysun kahvenin yanına lokumu.
...
Canım,
Sapsız üzüm olur mu,
Kanatsız kuş
Bebeksiz göz
Manasız söz?..
Bu can da sensiz olmuyor.
Ben, ben olmaktan çıktım,
Beklemekten ağaç oldum.
Gel de kök salayım kollarında
Dallarım dolansın boynuna
Dalayım sen koynumdayken
uzaklara.
...
 Bi kuş uçuyor uzakta
Kanatları örtüyor güneşi.
Gölgeleniyor yüzüm.
Yüzüm de karanlık var,
Ama ruhum da parlak bir aydınlık.
...
Canımın yarısı
olsan, ah olsan(!) kızardın bu kuşa,
Doğrulturdun tabancanı.
İndir derdim:
Güneşi örtüyor diye,
öldürmeyelim kuşları.
...
Söylenir, söverdin,
Sok sivri dilini içeri dedim:
İçerimi az kanatmadı zehri
Hatırlatma yeniden,
kuşu öldüreyim derken,
Söndürme içimdeki alevi.
...
Canımın yarısı,
gelsen, bi' gelsen var ya
ben seni... ah ben seni (!)
Çok severim hem de deli gibi.
...
Kabalıklarını da al gel  razıyım.
Severim ruhundaki çirkin yerleri.
Seni sen yapan her bir yeri.
...
Canımın yarısı
kasedeki üzüm,
yolu gözlemekten şaşı oldu iki gözüm.
Gelmeyecektin madem
ne diye heveslendirdin.
Bileydim, bu kadar döneksin,
"Diğer Yarın'a" randevu verirdim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder