11 Kasım 2010 Perşembe

CEHENNEMİN DİBİ

Esrarlı bakışlarına inen kara perdeler gidiydi,
Kirpiklerin.
Kış günü kirpiklerine düşen kar taneleri gibiydi,
Gözyaşların.
Yeşil bir bahçede güneşten kızarmış kirazlar gibiydi,
Yanakların.
Pamuktan daha yumuşaktı yüzümdeki
Ellerin.
Yanağıma kanat çırpan kuşlar gibi konarkan,
Şekerli dudakların,
Ilık nefesini tenimde hissettim.
Kirpiklerin ve gözyaşların,
Yanakların ve ellerin,
Dudakların ve nefesin…
Sen bana “gitme” dedin,
Gitme…
Ama ben,
Sana rağmen,
Gidiyorum.
Gidiyorum işte!

Biz seninle babamızın koyduğu kuralları,
Hiçe saydık.
Hayat yolunda hız yaptık,
Limitleri aştık.
Yolumuzdan dönmedik, polis çevirdi,
Ceza yazdı, aldırmadık.
İzinsiz seviştik, alev aldı yatağımızı,
Tutuştu her yer, cümle alem.
Tefe koydu bizi bilenler,
Kara sözler raks etti, beyaz badanalı odalarda.
Kavanoz dipli dünyanın ta dibine sövdük,
Çok gündüz ve çok gece.

Şimdi,
Kirpiklerin ve gözyaşların,
Yanakların ve ellerin,
Dudakların ve nefesin…
Gitme derken,
Sen,
Ne kadar masumsun.
Suçlu bizim aşkımız, anladım.
Ama Aşkım, sen masumsun.
Bu yüzden sen geride kal sessizce,
Ben cehennemin dibine,
Yalnız gidiyorum…
Ö.K.

3 yorum:

  1. " Cehennemin dibine yalnız ama sadece yalnız gidiyorum derken genç bayan, aynı zamanda göz yaşlarına da hakim olamıyordu; son bir acı kahvesini yudumlarken... "

    Serbest şiirimsi mısraları okurken bir okur, yorum yazmadan sandalyesine oturmak istemedi.

    - Suçlu olan "aşk"ının cezasını çek! Kötüler sonsuza dek cehennemin dibinde kalacaklar.

    Sonra de son sözü söyledi.

    - Sen kötü değilsin ki!

    Böyle akıp gitti büyük menderesin hareketleri gibi hayat, bir sağa bir sola.

    - - - - - - s o n - - - - - -

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Sevgili "soru işareti" yorumun için, teşekkür ederim. Ben şimdi seni okudum ve çok mutlu oldum :)

    YanıtlaSil